Mahremiyet/Rupert Thomson - Yorum


Mahremiyet farklıydı. 1600'lerin sonlarını anlatmakta ve son ana kadar ne olacağını tahmin edemeden okudum. Hoşuma gitmedi desem yalan olur. Son zamanlarda o kadar çok birbirine benzeyen kitap okudum ki Mahremiyet'i okumak bana iyi geldi.

Yıllar önce manastıra gönderilmiş Orleanslı Marguerite Louise'e bir süre önce Zummo'dan gelmiş olan mektup üzerine onu davet eder. 1701 yılında geçen olayda Zummo, Marguerite'nin yanına giderek mektupta yüzyüze görüşmek istediği konuyu ona tüm detaylarıyla anlatır.

(Bu noktada 10 sene öncesine yani 1691 yılına atlıyoruz.)

Heykeltıraş olan Zummo yıllarca farklı yerlerde yaşamış. Geçmişinden kaçmaya alışmıştır. Grand Dük'ün daveti sebebiyle Floransa'ya gelmiştir. Bir gün çıktığı şehir turunda bir eczanede gördüğü kızdan etkilenir ama kızın gerçekliğinden emin olamaz.

Grand Dük, Zummo'ya eski eşinden bahseder ve kendisi için gizli bir şey yapmasını ister. İstediği şey gerçeğe yakın şekilde balmumundan yapılma bir kadındır. Bunu isteme sebebi onu hiç sevmeyen hatta nefret eden karısını hala sevmesi ve özlemesidir. Zummo kabul eder ve çalışmalara başlar.

Bir gece eve dönerken hayal olduğunu düşündüğü kızı -Faustina'yı- görür ve görüşmeye başlarlar. Grand Dük'ün özel sekreteri Bassetti ve onun işbirlikçisi Stufa'nın onlar için planları vardır. Faustina-Zummo ikilisinin sonu ne olacak. Dük'ün eski eşi Zummo'dan öğrendiklerinden sonra neler yapacak. Zummo balmumundan bir kadın yapmayı başarabilecek mi derseniz onu o heyecanlı kısımlarını okurken öğrenebileceksiniz :)

Başlarda karakterleri çözene kadar sıkılsanız bile konuya hakim olduktan sonra kısa sürede bitireceksiniz. Marguerite ve Zummo'nun anlatışı ile okuyacağınız bu kitap son zamanlarda benim gibi bir fark arayanlar için uygun. Ortaçağ'ın karanlık yüzü, engizisyonun işleyişi gibi konular ilginizi çekiyorsa tam size göre :) Herkese mutlu akşamlar.

0 yorum:

Yorum Gönder