Roma Ben Geldim - Pınar Gencal / Kitap Yorumu


Herkese merhaba

Çok eğlenceli bir kitap yorumuyla geldim. Mevsim geçişini çok net hissettiğimiz şu günlerde bana ilaç gibi geldi. Moralsiz, keyifsiz olduğunuz zamanlarda okumanızı öneriyorum. Anında morali yükseltiyor :) Yazarı tanımıyordum ama kitap isminden dolayı ilgimi çekmişti. Kütüphanede çok fazla bekletmeden okumak istedim.

Başkarakterimiz Çiçek, bir şirkette çalışır. Patronu cadı gibi bir kadındır ama işini sevdiği ve iyi yaptığı için çalışmayı sürdürür. Patronun yakışıklı oğlu Cem, Amerika'dan kesin dönüş yaptığında Çiçek ve Cem bir ilişkiye başlar ancak bir sorun vardır. Cem nişanlı olduğunu ve evleneceğini Çiçek'e söylememiştir. Evlendikten sonra onunla görüşmeye devam edeceğini söylemesi bardağı taşıran son damla olur. Çiçek'in patronu Rezzan'ın ters tepen planıyla birlikte Çiçek'in ailesi şirketi basıp Cem'in Çiçek ile evlenmesi gerektiğini söylerler. Bu kargaşadan yararlanan Çiçek ailesine haber vermeden daima gitmek istediği İtalya'ya gitmek üzere yola çıkar. Oraya yerleşecek ve hayatına orada devam edecektir. İtalyanca üzerine okuduğu ve çalıştığı için uyum sağlayacağını düşünür.


Çiçek, ilginç bir karakterdi. Ailesinin baskılarıyla büyümüş ve ilk aşkı tarafından aldatılmış bir kız. Aynı zamanda yaşadığı yer berbat olmasına rağmen pes etmeden iş arayan, İstanbul'daki kazançlı işini ve kariyerini bırakıp en dipten başlamaya cesareti olan bir kız. Bence en büyük şansı komşusu Silvia ile tanışmaktı. Silvia'nın onu yönlendirdiği işe alınması Çiçek'e hayatını yoluna koymak için aradığı fırsatı verdi. Yine de bir sorun vardı o da yeni patronu muhteşem yakışıklı ve son derece ciddi Dom.

Kitabı okurken sanki Roma'yı geziyormuşum gibi hissettim. Betimlemeleri çok iyi bulduğumu söylemeliyim. Hele Manarola ile ilgili bölümler o kadar güzeldi ki kitabı bitirince biraz araştırma yaptım ve Manarola'nın Unesco tarafından koruma altına alınan bir köy olduğunu öğrendim. İtalya'yı diğer ülkelerden hep ayrı tuttuğumdan mıdır bilemiyorum ama çok severek okudum romanı. Silvia olmadan bu kitap böyle güzel olmazdı sanırım. Merve'yi de unutmayayım, o da farklı bir tat katmıştı. Kitabın Türkiye ayağı gibiydi :) Domenico ve Çiçek için olaylar kolay olmadı tabii ki pek çok zorluk yaşadılar ama her şeye rağmen çok güzel bir son oldu. Çok beklenti içine girmeden hoş zaman geçirmek için okumanızı öneririm. Biraz İtalya'nın iyi gelmeyeceği şey yok :) Yazarın diğer kitaplarını da bekliyorum. Umarım böyle güzel romanlar gelmeye devam eder. Hoşça kalın.

Cellat'ın Kalbi - Büşra Toraman / Kitap Yorumu (Kırmızı Başlıklı Kız #2)


Herkese merhaba

Instagramda @kitaplarinincisi hesabımda kütüphanemde bekleyen kitapları azaltmak için "Her Hafta Bir Yayınevi" ismini verdiğim bir etkinlik yapmaya karar vermiştim. Sağ olsunlar Mor Düşler Kitaplığı ve Kitap Meltemi'de bana katıldı. İlk hafta Ephesus Yayınları ile başladım. Çünkü kütüphanemde okumayı istediğim çok fazla Ephesus kitabı vardı. Sonuç maalesef hiç umduğum gibi olmadı ama pes etmek yok. Önümüzdeki hafta daha iyisi olabilir.


Büşra Toraman'ın Kırmızı Başlıklı Kız serisinin ilk kitabı Av Dönencesi'ne bayılmıştım. İkinci kitap çıksın diye merakla bekliyordum ama yeni kitap çıkana kadar merak modundan çıkmış olmalıyım ki mart ayında aldığım kitabı ancak şimdi okuyabildim. Ve maalesef ilk kitapta bulduğum tadı alamadım. İlk 150 sayfa hiç ilerlemedi. Gerçi farkındayım olaylara geçebilmek için o 150 sayfa olmalıydı ama insan bünyesi hep bir aksiyon istiyor :) Sonuç olarak 150. sayfadan itibaren kitap akmaya başladı.

Ara kitapların olayı bu diye çok üzerinde durmuyorum. İlk başlarda konuyu unutmaya başlamanın  etkisi de vardı üstümde ve galiba 150 sayfa sonunda konuya yine hakim oldum. Ordan sonrası hızlıca ilerledi. Sonu yine beni tatmin etmekten uzaktı ama sonraki kitabı da deli gibi merak etmeme neden oldu. Kesinlikle böyle bir son tahmin etmiyordum. Bakalım Dawson ve Ada'yı sonraki kitapta ne hallerde okuyacağız :)

Kurt adamları okumayı seviyorsanız bu seriyi seveceğinizi düşünüyorum. Av dönencesi olayı, tetikçi-silah kavramı, kurt adamların türlere göre değişen görünüşleri ve kendilerine özel pelerinleri ve daha sayabileceğim birçok detayı okumak hoşuma gidiyor.Serinin ilk kitabı Av Dönencesi yorumumu en alta ekliyorum. O yazıdan da seriyi ne kadar sevdiğimi fark edebilirsiniz. Hoşça kalın.

Av Dönencesi yorumum için TIK