Bana Prenses Deme - Vefa Enver / Yorum


Orjinal İsim: Bana Prenses Deme
Yazar: Vefa Enver
Yayınevi: Ephesus Yayınları
Sayfa: 480
Baskı Yılı: 2014

Nil, İstanbul'da mimarlık okuyan Antalyalı zengin bir ailenin kızıdır. Babasının biricik prensesidir. 6 yıldır aşık olduğu Murat nişanlıdır ve Antalya'da babasının şirketinde çalışmaktadır. Nil 1. sınıfı bitirip tatil için ailesinin yanına döndüğünde Murat'ı tavlamaya karar verir ve babasının yanında staja başlar. Babasının müşterisi olan ve sık sık Antalya'da bulunan Yiğit ile tanışması da pek hoş olmaz ve Yiğit'ten tam anlamıyla nefret etmektedir. Özellikle ona prenses demesinden :)

Yiğit Türkoğlu, 36 yaşında, yakışıklı, zengin, güçlü ve kendini yetiştirmiş biridir. Tuğba ile beraberdir ve alışkanlıklara tahammülü yoktur. Kaçamaklar yapabiliyor olması ve Tuğba'nın hayatında olması ona yetmektedir. Nil'i ilk gördüğündeki hisleri, hayatından gelip geçen hiçbir kadına hissettiklerine benzememektedir. Henüz 19 yaşındaki bu kız şımarık ve hırçın tavırlarıyla öyle tecrübesizdir ve bunu öyle belli etmektedir ki...

Roman oldukça eğlenceliydi. Kendiliğinden aktı gitti. Yiğit'in ben her şeyi bilirim halleri, Nil'in hırçınlığı ve büyümeye çalışma çabaları hoştu. Eda'nın Nil'i zapt etme çabaları ama Nil'in her defasında söylenenleri istediği gibi anlaması ve uygulaması güzeldi. Fazlasıyla gülümsediğim bir roman oldu. Beklediğimden iyi olduğunu söyleyebilirim. Bazı bölümler çok kısa geçilmiş, boşluklar kaldı bende. Bu roman uzasa da okunurdu inanın. 600 sayfa olsa uzun uzun yazılsa da okunurdu ama yazar tadında bırakmak istemiş sanırım. Romantik komedi okumayı sevenler Bana Prenses Deme'yi okumalı :) Malum sonbahardayız ve böyle eğlenceli romanlara ihtiyaç duyuyoruz. Aklınızda bulunsun :) Mutlu günler.

ARKA KAPAK

Hırs, tutku, kıskançlık ve nefret duyguları arasında beklenmedik bir biçimde filizlenen muhteşem bir aşkın hikâyesini okumaya hazır mısınız? 

Babasının biricik prensesi, dünyalar güzeli Nil, bir gün cici kız olmaktan sıkıldığına karar verip çocukluğundan beri âşık olduğu Murat'ı tavlamanın yollarını ararken, kalbini âşık olmayı en son umacağı erkeğe kaptırır. 

Aşka inanmayan bir erkek olarak uzun soluklu ilişkilerden kaçınan ve herhangi bir şeye karşı alışkanlık geliştirmek fikrinden nefret eden Yiğit için yenilik, değişiklik, farklı tatları keşfetmek hayatının temel zevkleridir. Ansızın karşısına çıkan Nil'i tecrübesiyle baştan çıkarırken, bu oynadığı oyunda hayatının ve kalbinin kontrolünü tam anlamıyla ona kaptıracağından habersizdir.

Baş döndürücü güzellikte, masum ve tecrübesiz bir genç kızın, aşk oyunlarını teker teker öğrenişini gülümseyerek okuyacak ve âşık olduğunu sandığı erkek ile nefret ettiğini sandığı erkek arasında bocalarken, gerçek aşkı keşfedişine tanık olacaksınız.

0 yorum:

Yorum Gönder