Dexter ve Emma mezuniyet balosunun gecesi karmaşık bir şey yaşarlar. İlk anda farkında değillerdir ama kader onları birbirine bağlamıştır. Emma, Dexter'a aşıktır. Dexter ise Emma'nın farkına hiç varmamıştır. O gece ikisi için yeni bir başlangıçtır aslında. Olay 15 Temmuz 1988'de geçer. Ve 1988'den sonraki her yıl 15 Temmuz'da ikisinin hayatından sunulan parçaları okuyacağız.
Em ve Dex'in yıllar geçtikçe dostlukları pekişmiştir. Bu süreçte ikisi de bambaşka hayatlar yaşarlar ama hiç kopmazlar. Emma, Paris'in bir yazar için olmazsa olmaz olduğunu söylemektedir ve yazmak için orada yaşamayı tercih etmiştir. Evlenen Dexter ise eşi tarafından aldatıldığını öğrendiğinde boşanıp soluğu Emma'nın yanında alır. Bir ilişkisi olan Emma, Dexter'ın gelişiyle neler yaşayacaktır? Bu kısma kadar biraz sıkılsanız bile sonrasındaki olaylar için okumaya değer diyorum. Sonunu hiç tahmin etmemiştim, onu da belirteyim.
Okuduktan sonra sıcağı sıcağına filmini de izledim. Duyguları güzel yansıtmışlar ama her zamanki gibi kitaptaki duygu tamamıyla yoktu.
Merakla aldığım romanlardan biriydi. Sonunda şok olduğumu kabul etmeliyim. Filmi izleyelim okumaya gerek yok diye düşünmeyin çünkü filmde olaylar yüzeysel işlenmiş.
0 yorum:
Yorum Gönder