Cezayir Menekşesi - Burcu Büyükyıldız / Yorum (Aşkın Renkleri #3)


Burcu Büyükyıldız'ın okuduğum 3. romanı Cezayir Menekşesi yorumu ile geldim. Kapağı ilk yayınlandığında beklentim oldukça yüksekti ve kesinlikle yüksek beklentiyi hak ediyormuş. Muhteşemdi. Başladıktan sonra elimden bırakamadım ve bir günde bitirdim kitabı.

Aşkın Renkleri serisini kısaca hatırlatayım. Çilek Mevsimi'nde Mira ve Yağız'ı okumuştuk. Zorlu bir aşk hikayeleri vardı. Bir Günah Gibi'de favori karakterim Sarp ve Ela'nın hikayesini okumuştuk. Şimdi de serinin 3. kitabı olan Cezayir Menekşesi'nde Mira-Sarp kardeşlerin kuzeni Kuzey'in çılgın ve planların kadını olan Selin ile olan muhteşem aşk hikayesini okuduk. Ve kendi adıma konuşmam gerekirse çok beğendim. Yazarın her kitapta kalemini daha da geliştirdiğini görüyorum ve bu bana Türk yazarlar için umut veriyor. Birbirinin neredeyse aynısı olan romanlardan o kadar bıktık ki bu işi belli bir seviyeye getirebilmek için böyle yazarlara ihtiyacımız var. Benim severek takip ettiğim birkaç Türk yazardan biri Burcu Büyükyıldız. Adaşım olması sebebiyle de ayrı bir seviyorum kendisini. Böyle devam ettiği sürece de tüm kitaplarını okurum :)

Kuzey ve Selin'in hikayesinden biraz bahsedecek olursak İzmirli Selin'in İstanbul'da küçük bir dekorasyon şirketi vardır ve İstanbul'da tek yakını çocukluk arkadaşı Emine'dir. Selin'in evlenmek üzere olan Emine ile gittiği bir şirket organizasyonu -ki bu organizasyon bir yeni yıl partisi- hayatını hiç ummadığı şekilde değiştirecektir. Partide gördüğü Kuzey Doğan yani şirket patronuna ilk görüşte aşık olan Selin'in o günden sonra tek yapacağı şey planlar yaparak Kuzey'i kendine aşık etmektir ancak işler kesinlikle umduğu gibi gitmez ve bu aşk Selin'i farklı şekillerde sınar.

Kuzey, başından geçen olaydan sonra kadınlara inancını yitirmiştir. Kendini kirli biri gibi gören Kuzey, günübirlik ilişkiler ile başarılı olduğu avukatlık hayatına devam eder. Şirketinin düzenlediği yeni yıl organizasyonunda gece saat tam 12'de göz göze geldiği kız uzun zaman aklından çıkmaz ve bir süre sonra öyle biri olmadığını düşünmeye başlar. Aylar sonra yeni evini dekore edecek kızı gördüğünde o gözler olduğu gibi aklına düşüverir ve Kuzey-Selin hikayesi de böylece başlamış olur.

Kuzey'in havalı halleri beni oldukça güldürdü. Selin'e karşı hissettiklerini sürekli yanlış değerlendiren ve kendini komedi gibi cümlelerle kandırmayı başaran Kuzey başlı başına bir olaydı. Selin, ilk andan beri kabul ettiği aşktan Kuzey'i tanıdıkça umudunu keserken ister istemez üzüldüm. Olaylar bir yerden sonra içinden çıkılmaz hallere girdi. Karmakarışık oldu. Birkaç yer biraz klasik şekilde bağlanmıştı ama bu durum okuma keyfimi hiç bozmadı. O kadar akıcıydı ki ufak tefek şeylere takılmadan okudum. Şimdi serinin devam kitaplarını bekliyorum. Her ne kadar favorim daima Sarp olacak olsa da devam kitaplarını da deli gibi merak ediyorum :) Başka yorumlarda görüşmek üzere diyerek burada yorumumu sonlandırıyorum. Hoşça kalın.

4 yorum:

  1. ne güzel yaa hep kitap film blogger derneğinde gördüm. daha önce hiç görmemişim. ne güzel aktif blooog :)

    YanıtlaSil
  2. Çok teşekkür ederim :)

    YanıtlaSil
  3. Yanıtlar
    1. Çilek Mevsimi serinin 1. kitabı, Bir Günah Gibi serinin 2. kitabı, Cezayir Menekşesi de serinin 3. kitabı. Birbirlerinin devamı değiller, sırayla okunması gerekmiyor. Her kitap farklı karakteri anlatıyor

      Sil