Umut Işığım - Matthew Quick / Kitap Yorumu


Herkese merhaba

Son zamanlarda birkaç kitap okudum ancak yorum yapmaya pek vakit olmuyor. Biraz zaman bulmuşken hemen Umut Işığım'ı yorumlamak istedim. 

İlk olarak şunu söylemek istiyorum. Normalde kitabı okumadan filmini izlememeye çalışırım. Birkaç filmde bu kuralı bozdum. Bunlardan biri de Umut Işığım'dı. Biraz Bradley Cooper'ın etkisi olduğunu düşünüyorum. Kendisini severim de o yüzden filmlerini kaçırmam :) Neyse konudan fazla uzaklaşmayayım. Filmi izlediğimde Pat'in mutlu sonlara olan inancı ve bu inanca tutunarak başardıkları beni fazlasıyla etkiledi ve kitabı okumak kaçınılmaz oldu. Kitaba başlarken filmi elli kez izlediğim için ya sıkılırsam korkusu vardı. Ancak kitap ve film öylesine farklıydı ki büyük keyif aldım. Biraz konudan bahsedeyim.

Pat, eşinin kendisini aldattığını gözleriyle gördükten sonra bir akıl hastanesine yatırılır. Geçmişi hatırlamayan Pat'in mutlu sonlarla ilgili bazı düşünceleri vardır. Kendisi iyi, nazik biri olursa ve eski formuna kavuşursa karısının ona döneceğine inanmaktadır. Annesi onu hastaneden çıkardığında ilk yaptığı eşinin derste öğrencilerine okuttuğu klasikleşmiş kitapları okumaktır ve burda söylemeden geçemeyeceğim mutsuz sonla biten kitaplardan sonra baya olay oluyor :) Pat, kendini geliştirmeye çalışırken hayatına giren ve kısa süre önce kocası ölmüş olan Tiffany birden onu en iyi anlayan kişi oluverir.

Film ve kitap hemen hemen kitabın yarısında ayrılıyor. Son 100 sayfa filmde hiç yok ve sonu falan farklı. Sanırım bu yüzden okuma keyfini hiç bozmadı hatta çok daha güzel oldu. Eğer kitabı okumadıysanız mutlaka bir şans verin özellikle kötü günleri atlatmanıza yardımcı olabilir. Filmi izlemeyi de ihmal etmeyin. Çünkü Bradley ve Jennifer, Pat ve Tiffany'ye çok uygun. Bu da olayı gerçekçi kılıyor. Daha fazla uzatmadan yazıyı bitiriyorum. Hoşça kalın :)

2 yorum: