Herkese merhaba
Dün bitirdiğim ve hala hakkında düşündüğüm bir "Anthony romanı" hakkında yazacağım bugün. Yazar bu seriyi sevenleri çatlatmaya çalışıyor bence. Bu kitap da diğeri gibi öyle garip bir yerde kaldı ki dayanamayıp 3. kitabın başına baktım. Yine bir merak yine bir isyan. Bu yazarın bize kastı var bence.
İlk kitabı okuyanların bildiği üzere Claire hapisteydi. Anthony'ye hepimiz çok kızmıştık yaptıkları yüzünden. Hatta biz Deniz Kızları olarak ilk kitabın etkinliğini yapmıştık. Whatsapp grubumuzda ne muhabbetler dönmüştü. Dün gibi aklımda o konuşmalar :D Bu kitaba başlarken kendime dedim ki her şey olabilir hazır ol. Hazır oldum olmasına da sonunda malesef biraz hayal kırıklığı yaşadım. İlk kitabın yanından bile geçmiyor :( Yani daha durgun bir roman bu ve her şey arada kalıyor.
Claire, kendini gizleyen birilerinin çabaları ve valinin görevden ayrılmadan yaptığı minik bir kıyakla af ile hapisten çıkıyor. İlk kitaptan hatırladığımız Amber'ı ve kardeşi Harry'yi bol bol okuyoruz. Bu iki kardeş Claire'in yanındalar hep ve hatta durumlar bir süre sonra biraz daha ilerliyor. Claire kendine Anthony'den uzakta yeni bir hayat kurmaya çalışıyor. Peki, Anthony ne yapıyor? İşte bunun cevabını burda veremeyeceğim. Okuyacak olanlar var, heyecanı kaçmasın. Gerçi şunu söyleyebilirim, çok fazla Claire-Anthony sahnesi beklemeyin. Benim gibi hayal kırıklığı yaşarsınız. Tam kitap hareketleniyor derken bitti. Anthony, Claire'i bırakmıyor tabii ama yanında da değil. İşler çok karışık. Claire'e hapisteyken gelen kutunun gizemi kitaba damgayı vurdu diye düşünüyorum. Ne çıkacaksa o kutuyu gönderenle alakalı. Böyle sürekli düşündürüyor işte. Şu an bu yazıyı yazarken bile olayları çözmeye çalışıyorum.
Aleatha Romig, Tutku Oyunları'ndaki havayı Yüzleşme'de verememiş belki ama üçüncü kitabın bomba gibi olacağı çok açık. Umarım Arkadya Bitter bu defa bizi bu kadar bekletmez. Ben çok fazla bekleyebileceğimi sanmıyorum. Benden şimdilik bu kadar. Hoşça kalın.
0 yorum:
Yorum Gönder