Menekşeler Açarken - Nagihan Gedik / Kitap Yorumu

Herkese merhaba

İki haftadır okumak için fırsat kolladığım Menekşeler Açarken hemen bitti. Bu kadar akıcı olacağını düşünmemiştim açıkçası. 

Kitabı elime ilk aldığımda kapağına hayran kalmıştım. Menekşeleri seven bir aileniz varsa eviniz menekşe diyarıysa bu kitap hemen ilginizi çeker ve okumanız kaçınılmazdır. İşte benimki de öyle oldu. Zaten okuyacağım neden erteleyeyim dedim.  Yoğunluk falan dinlemedim başladım ve aynı gün bitirdim :)

Menekşe Şahiner Türk bir baba ve İskoç bir annenin kızı. Ailesiyle İngiltere'de yaşıyor. Oyunculuk eğitimi almış hayalperest bir kız. Aşkla ilgili hayalleri var. Ancak bu hayaller babasının onu evlendirmek istemesiyle büyüsünü kaybediyor. Ailesinin huzurunu korumak için istemediği bir evliliğin içinde buluyor kendini. Bu evlilik onu Ankara'ya getiriyor ve Ankara, Menekşe'nin hayatında adeta bir dönüm noktası oluyor.

Sarp Tekinoğlu bir işletmeci. Aslen İzmirli olsa da Ankara'da yaşıyor. Farklı konseptlere sahip iki restoranı var. Tek başına yaşadığı evine ikinci bir yardımcı bulmak için verdiği gazete ilanı onun yolunu Menekşe ile kesiştiriyor.

Bu ikilinin hikayesi çok farklı. Kocasından kaçan ailesi ile görüşmeyen Menekşe hizmetçi olarak Sarp'ın evinde çalışmaya başladığında derinlere gömdüğü hayaller birer birer su yüzüne çıkacak ve kendini borçlu hissettiği, sevgiye dayalı olmayan bir ilişki içinde olan Sarp, Menekşe ile tanışınca hayatla ilgili neler fark edecek. 

Fazla uzun bir kitap olmadığından birkaç saate bitirdim kitabı. Başlayınca elimden hiç bırakmadım ve hiç sıkılmadan okudum. Kurgu olarak çok farklıydı diyemem ama yazarın ilk kitabı olmasına rağmen kalemini beğendim. Kurduğu cümleler kesinlikle okunmaya değer. 

Kitabı okurken İngiltere, Samsun, Ankara arası bir yolculuk yaptım diyebilirim. Oldukça keyifliydi. Son olarak ayraç muhteşem olsa da işlevsel değildi. Normal ayraçtan şaşmamalı :) Yazara bu yolda başarılar dileyerek yazımı bitiriyorum. Şimdilik hoşça kalın.