Kasım'da Neler Okudum?

Kasım benim için çok verimli geçmedi. Umarım aralık ayı daha iyi olur ama yoğunluktan pek okuyamadığım için farklı olacağını sanmıyorum :) Neler okumuşum kısaca bahsedeyim. Çünkü yetiştiremediğim için okuduğum birçok kitabın yorumunu yazamıyorum. Bu yüzden aylık neler okudum yazımda mümkün olduğunca yazmaya çalışıyorum okuduklarım hakkındaki fikirlerimi. Bu ay yazamadığım pek kitap yok. O açıdan kendimi tebrik ettim :)

Ben aya Elie Wiesel'ın Gece kitabıyla başladım. Herkese okumasını tavsiye edeceğim bu kitabın yorumunu yazdığım için çok üzerinde durmayacağım. Detaylı yorumum için TIK.


2. kitabım Yükseliş'ti. O nasıl kitaptı, o nasıl Klaus'tu hala aklım almıyor :) Kesinlikle kökenleri bir de o yıllarda okumalısınız. The Originals takipçileri %100 bu seriyi de çok sevecekler. Yorumum için TIK.

Aşktan Kaçarken, yine bir wattpad hikayesinin kitaplaştırılmış haliydi. Yazarın ilk kitabıydı. Eksikleri tabii ki var ama bence sonraki kitaplarında gelişme gösterecek yazar. Kalemini sevdim ben. Yorum için TIK.


Pinokyo'nun Rüyası, Selvi Atıcı'nın 3. kitabı ve benim okuuduğum 3. Selvi Atıcı kitabıydı. Bence ilk iki kitaptan daha güzeldi. Ömer'i sevmeyen kalmadı değil mi? Öyle bir Ömer okuyoruz ki sevilmeyecek bir karakter değil. Tur kitabımız olması sebebiyle yorumuma buradan ulaşabilirsiniz.


Yılanların Öcü, Fakir Baykurt'u neden bu kadar geç okumaya başladım dedirtti bana. Çok farklı bir tadı vardı romanın. Gerçek bir köy romanıydı. Hani lisede anlatılırdı ilk köy romanı Karabibik diye. O zaman meraktan Karabibik'i okumuş çok beğenmiştim. Şimdi de Yılanların Öcü aynı hissi yarattı bende. Tabi dil açısından bu daha sadeydi ve daha rahat bir okuma oldu benim açımdan. İlk fırsatta bir süredir kütüphanemde bulunan Kaplumbağalar romanına başlayacağım. Bu zamana kadar beklemem hataymış. Mutlaka okuyun diyorum.


Eşekarısı Fabrikası, nasıl anlatsam bilemiyorum. Çok değişik bir kitap. Konusu falan okuduğunuzda sizi oldukça sarsacak. Çünkü ben okudukça yok daha neler demeye başladım. 16 yaşında bir çocuğun hayatını anlatıyor. Ama kendince kurduğu öyle sıradışı bir hayatı var ki Frank'in şaşırmak, kızmak, üzülmek hissettiklerinizden sadece birkaçı oluyor. Okuyunca iyi ki okumuşum denilecek kitaplardan biri. Yakında detaylı yorumum blogta olacak.


Ben O Değilim, etkinlik kitabımız olduğu için fikirlerimi gün içinde yayınlayacağım yoruma saklayacağım ancak şunu rahatlıkla söyleyebilirim. Fatma Erdek, tarz değiştirmiş bu romanla. İlk başta biraz yadırgasam da bu tarzı da sevdim. Bence oldukça başarılı bir roman olmuş. Etkinliğimizi Deniz Kızları ile Okuma Etkinlikleri facebook sayfasından takip edebilirsiniz. 

Kasım'ı 7 kitapla bitirmişim. Okuduğum azıcık zamana bakılırsa yine iyi bir sonuç çıkarmışım ortaya. Bakalım aralık bana neler getirecek. Hoşça kalın.

0 yorum:

Yorum Gönder