Kürk Mantolu Madonna/Sabahattin Ali

Sayfa: 164

Baskı Yılı: 1. baskı 1943

Kürk Mantolu Madonna hep aklımda olan ama bir türlü alıp okuyamadığım bir kitaptı. Geç kalsam da aldıktan kısa bir süre sonra okudum :) Kısaca bahsedeyim.

Raif Efendi, kendi halinde, mütercimlik yaparak geçimini sağlayan, sıradan bir yaşamı olan ve gençlik yıllarına dayanan sırlarıyla kendini yaşarken öldürmüş bir adam. Babası sabunculuk öğrenmesi için Almanya'ya gönderdikten sonra hayatı değişen ve hayatının en güzel yıllarını Almanya'da yaşadığını düşünen Raif Efendi, evli, 2 kız babası, 2 kayınbiraderi, baldızı, bacanağı ve onların çocuklarıyla Ankara'da yaşar. Her şey Almanya'da boş boş gezindiği bir gün resim sergisine girmesiyle başlar.

Maria Puder, resim yapan ancak geçinmek için geceleri istemeyerek şarkı söyleyen bayan baş karakterimiz. Kürk Mantolu Madonna adı verilen tablosu onun Raif Bey ile tanışmasına vesile olur.

Kitapta Raif Efendi'nin günlüğüne yazdığı satırları okuyor ve karakterlerin geçmişine ait sırları öğreniyoruz. Maria Puder ve Raif Efendi arasındaki ilişki nereye varıyor derseniz kitabı okumanızı öneririm :)

Okuyunca şaşıracak mısınız? Tabi ki hayır. Ancak okunması gereken kitaplardan biri olduğunu düşünüyorum ve burda yazımı bitiriyorum :)

ARKA KAPAK

"Her gün, daima öğleden sonra oraya gidiyor, koridorlardaki resimlere bakıyormuş gibi ağır ağır, fakat büyük bir sabırsızlıkla asıl hedefine varmak isteyen adımlarımı zorla zapt ederek geziniyor, rastgele gözüme çarpmış gibi önünde durduğum "Kürk Mantolu Madonna"yı seyre dalıyor, ta kapılar kapanıncaya kadar orada bekliyordum."

Kimi tutkular rehberimiz olur yaşam boyunca. Kollarıyla bizi sarar. Sorgulamadan peşlerinden gideriz ve hiç pişman olmayacağımızı biliriz. Yapıtlarında insanların görünmeyen yüzlerini ortaya çıkaran Sabahattin Ali, bu kitabında güçlü bir tutkunun resmini çiziyor. Düzenin sildiği kişiliklere, yaşamın uçuculuğuna ve aşkın olanaksızlığına (?) dair, yanıtlanması zor sorular soruyor.

Facebook

Twitter
Instagram