Anna ve Fransız Öpücüğü - Stephanie Perkins / Kitap Yorumu (Anna and The French Kiss #1)


Herkese merhaba

Yine bir seriyi bitirdim. Serinin ilk kitabı Anna ve Fransız Öpücüğü idi ancak Yabancı Yayınları onu en son basabildi. Nedeni de ilk kitabın yayın hakkının başka yayınevinde olmasıydı. Sanırım süre dolunca basıldı ama iyi ki basılmış. Cricket ve Lola'dan sonra en sevdiğim çiftti Anna ve Etienne. Isla ve Mutlu Son'u okuduğumda aynı şeyi hissetmemiştim. Isla ve Mutlu Son!un yazısı blogta var sanıyordum. Bir baktım ki yok :D Sevmeyince yazısını yazmamışım sanırım ya da belki yazacak zamanım yoktu o ara, sonradan da unuttum gitti. Bu ara çok başıma geliyor bu durum. Umarım serilerde kitap atlamadan yazabilirim artık. Bir noktadan sonra sinirimi bozmaya başladı bu durum.

Gelelim Anna'nın hikayesine. Lise son sınıfa geçen Anna'nın anne ve babası ayrı. Annesi öğretmen babası ise roman yazarı. Yazdıkları çok satanlar listelerine giriyor ve filmleri falan çekiliyor. Zamanla bu durum babasını da değiştirmiş ve Anna bu durumdan hiç memnun değil. 7 yaşındaki erkek kardeşi ve annesiyle yaşıyor. Ta ki anne ve babası karar verip onu Fransa'daki bir Amerikan Lisesi'ne yazdırana kadar. Fikri hiç sorulmayan Anna ailesini, arkadaşlarını bırakıp başka ülkeye gitmek istemiyor ama yapabileceği bir şey olmadığından mecburen gidiyor.

Yabancı bir ülkede, tek kelime Fransızcası ile lise sona başlıyor. Ve kaldığı öğrenci yurdunda yan oda komşusu Meredith ile tanışması Anna için Fransa'daki dönüm noktası oluyor. Meredith ile arkadaş olunca haliyle Meredith'in arkadaşlarıyla takılmaya başlıyor. Ve böylece hayatına Josh, Rashmi ve en önemlisi İngiliz aksanlı Etienne dahil oluyor. Etienne'den ilk bakışta hoşlansa da bir kız arkadaşı olduğunu bildiği için uzak duruyor. Aylar ayları kovalarken işler değişmeye başlıyor.

Paris'te geçen bir kitabın muhteşem olmaması mümkün mü bilmiyorum? Henüz denk gelmedim. Okuduklarımın hepsi de çok iyiydi. Yazar kitaplarında konuyu o kadar güzel işliyor ki... Böyle muhteşem karakterler beklemeyin. Hiçbiri kusursuz değil. Belki de bu sebepten okurken hikaye gerçekmiş gibi geliyor. Öyle inanılmaz detaylar yok çünkü oldukça sade. Yaş grubu olarak bence lise, üniversite yıllarına uygun. O yaş grubunu anlatıyor. Ben o yaşları geçeli epey zaman oldu ama yine de bu kitaba bayıldım. Hiçbiri bir Lola değil gerçi :) Hala zaman zaman Lola'nın çılgın kıyafetleri geliyor aklıma. Nedense Isla ile ilgili pek bir şey yok. Sadece sürekli boşlukların olduğunu hatırlıyorum. Henüz seriye başlamadıysanız ilk 2 kitabı kesinlikle öneririm :) Başka yorumlarda görüşmek üzere... Hoşça kalın.

Lola ve Komşu Çocuk yorumu için TIK.

0 yorum:

Yorum Gönder