Eşekarısı Fabrikası - Iain Banks / Kitap Yorumu


Herkese merhaba

Son aylarda okuduğum en ilginç kitaplardan birini yorumlayacağım. Eşekarısı Fabrikası. Açıkçası bu kitabı yorumlamak çok zor. Başkarakter oldukça aykırı ve olağanüstü değişik biri. Kitabın tadını kaçırmadan nasıl anlatabilirim diye düşünüyorum hala :)

Öncelikle Türkiye'de yeni basılmış olsa da aslında oldukça eski bir kitap. 80'li yıllarda yapılmış ilk baskısı ve kitapta da 70'li yılların sonları anlatılıyor. Frank, 16 yaşında, adada babasıyla yaşayan bir çocuk. Küçük bir çocukken başına gelen bir kaza sebebiyle kendini pek erkek gibi hissedemiyor. O da adada herkesten uzak bir dünya yaratmış kendine. Eşekarısı Fabrikası adını verdiği şey gerçekten çok fazla ilginç. Yine kendisinin oluşturduğu bu fabrikanın ona iyi ya da kötü haberleri önceden bildirdiğine inanıyor.

Babasıyla yakın bir ilişkisi yok aynı evde yemek yemenin dışında yaptıkları pek ortak bir şey yok. Babası kendi halinde Frank kendi halinde takılıyor. Bir de abisi var. Eric. O bazı sebeplerden ötürü evden uzakta. Frank onu özlese de artık eskisi gibi olmadığının farkında.

Frank, 16 yaşında olmasına rağmen öyle çok masum bir çocuk değil. Çocukluğundan itibaren içindekilerin dışa yansıması olarak düşündüm yaptığı kötü şeyleri. Öyle ki bazısından hiç pişmanlık duymuyor, bazısından ise biraz da olsa pişman ama genel olarak sorunlu bir çocuk. Yaşıtlarının yaptıklarıyla kesinlikle ilgilenmeyen bir çocuk. Çok başka bir dünyada yaşıyor.

Eşekarısı Fabrikası ismi kadar kapağıyla da dikkat çekiyor. Ben şahsen kapağa bayıldım. Yazarın sondaki ters köşesi ve notu da ayrıca hoşuma gitti. Her şeye rağmen fazlasıyla akıcı bir romandı. Ancak şiddete karşı hassassanız kitabı tavsiye etmem. Çünkü neticede bir çocuğun insan ve hayvan öldürme hikayelerinin yer aldığı bir roman bu. Sanırım yazacaklarım bu kadar. Başka yazılarda görüşmek üzere...

0 yorum:

Yorum Gönder