Eylül Ayı Okunanları


Benim için ayın ilk kitabı etkinlik yaptığımız Bana Şans Dile idi. Çılgın Didem'in hikayesini okuduk. Ayrıntılı yorum için TIK.



Uzun zamandır okumayı düşündüğüm Karmakarışık'ı serinin 2. kitabı çıktıktan sonra hızlıca okudum. Arkasından Damadağınık'ı da okudum. 3. kitabın çıkmasını dört gözle bekliyorum. Detaylı yorumlarım için:



Sınır, etkinlik kitabımız idi. Önümüzdeki hafta etkinliği başlayacak. Yorumu için takipte olun :)


Benimsin serinin ilk kitabı Seninim gibi akıcıydı. Seri devam etmeyecek sanıyorken ikinci kitap çıkıverdi. İyi de oldu. Benimsin yorumum için TIK.


Lola ve Komşu Çocuk, kendi içinde hoş bir romandı. Keyifli bir okumaydı benim için. Ayrıntılı yorumum için TIK.


Ölüm Bizi Ayırana Dek, yine okumaktan keyif aldığım romanlardan biriydi. Konusu benim çok hoşuma gitti. Yorumum için TIK.


Kor Adası, bayram öncesi okuduklarımdan biriydi. Yazarın kitapları beni bir şekilde etkiliyor. Bu kitabı okuyunca da kendimi hüzne kaptırdım. Yorum için TIK.


Çirkin Aşk'ı uzun bir zamandır merak ediyordum. Bayram öncesi onu da dayanamayıp okudum. 2016'da filmi de çıkacak olan Çirkin Aşk benim için oldukça güzeldi. Yazarın diğer kitaplarını okumak için sabırsızlanıyorum. Yorum için TIK.


Zambak Kızı, bir şekilde kendimi kaptıramadığım bir kitap oldu. Son 100 sayfada heyecan artsa da yarısına gelene kadar fazlasıyla durgundu. Ben sevemedim :(


Kurucunun Kızı, keşke alınca hemen okusaydım dedirtecek türden bir kitaptı. Distopya olarak geçse de çok distopya tarzı değildi ama çok güzeldi. Serinin 2. kitabı dört gözle bekleniyor. Detaylı yorum için TIK.


Kişisel Gerilim, ilk çıktığında daha alınıp okunacaklar arasındaydı. Okuduktan sonra benim için büyük hayal kırıklığı yarattı. Bir türlü samimi gelmedi bana, hoşuma gitmedi. Güldüğüm cümleler de oldu ama genel olarak sevemedim :(


Sezgi, Öngörü serisinin 2. kitabı olarak çıkalı biraz zaman geçmişti. Alınca da bir süre beklettim ve nihayet bayramda okudum. İlk kitaba göre çok fazla durgundu. Sanki ilk kitabı ve bunu yazan aynı kişi değildi. Sonlara doğru ilk kitaptaki tempoyu yakaladı. Umarım 3. kitap iyi olur.


Marslı'yı aylardır okumadığım için bin kere pişman oldum. Bu kadar güzel bir kitabı niye bekletmişim dedim durdum. Eğlenceliydi bir kere. Mark Watney, unutulmaz karakterlerim arasında yerini aldı çoktan. Yorumum için TIK.


İtalyan Düğünü, değişik bir tarzı vardı. Zaman zaman hoşuma gitti diyebilirim ama bana göre kitap bittiğinde çok eksik vardı. O yüzden yüksek bir puan alamadı benden.

Eylül ayını 15 kitapla tamamlamışım. Güzel bir sayıya ulaşmışım. Önümüzdeki aylar önceliklerimde ufak bir değişiklik olacağından sanırım bu kadar okuyamayacağım. Yine de okudukça yazmaya devam edeceğim. Şimdilik hoşça kalın :)

0 yorum:

Yorum Gönder