90'lar Sizin İçin Ne İfade Ediyor?





Selam millet. Bayram nasıl geçti? Benim uzun yıllardır geçirdiğim en güzel bayramdı. Umarım herkes benim gibi çok eğlenmiştir.

Hazır bayramı geçirmişiz hatta her bayram olduğu gibi eski bayramları anmışız. Dedim bir 90'lar yazısı yazayım. Geleceğe bakmaya devam etsek bile bazen geçmişe özlem duymamak elde değil. Hele insanlığın şu anki halini gördükçe illa ki bugünü geçmişle kıyaslıyor insan.

İstedim ki şöyle bir 90'lara gidip gelelim. Bu yazı nereden esti diyenler olabilir. Bir süredir aklımdaydı zaten. Ramazan öncesi, çocukluğumdan beri özenle sakladığım peçete, kartpostal ve kokulu kağıt koleksiyonumu bulmuştum (yazının başında görseller mevcut) ve böyle bir yazı yazmayı düşünmüştüm. Bayram bunu hızlandırmış oldu.

80'lerin sonlarında doğanlar 90'larda doya doya çocukluklarını yaşadı. Ben de o şanslı çocuklardan biriydim. Bilgisayarın, cep telefonunun, tabletin olmadığı televizyon ve radyo ile yetindiğimiz ama fazlasıyla mutlu olduğumuz yıllardı. Tetris ve sanal bebek bizim için vazgeçilmezdi. Hızlı tükettik gerçi ama büyük ses getirmişti ikisi de. Sanal bebeğimizi yedirmek, içirmek, oynatmak suretiyle bir nevi annelik yapmak, tetris oynarken lazım olan blok gelecek mi, rekor kırabilecek miyim diye heyecanlanmak o dönem en büyük eğlencemizdi. 




Şimdiki nesil pek bilmez ama taştan taşa, seksek, körebe, yakartop, saklambaç, evcilik, cilli(misket), taso oynamak, ip atlamak. Bunlar vazgeçilmez oyunlarımızdı. Sabahları televizyonda çıkan çizgi filmler itina ile izlenirdi. Taş Devri hep favorim olmuştu. Susam Sokağı, Hugo, Bir Demet Tiyatro, Çılgın Bediş, Aynalı Tahir, Bizimkiler'i hatırlamayan yaşıtım muhtemelen yoktur. Ressam Bob'u da herkes biliyordur herhalde değil mi? 2000'lerde bile yayınlandı o dönemin kayıtları.

Ataride Super Mario oynamak, özellikle oyunu sonuna kadar oynayabilmek çocuklar için çok önemliydi. Radyo programları vardı. Takip ettiğimiz programlar olurdu, hiç kaçırmazdık. CD'de yoktu tabii ki kaset dinlerdik biz. Bir de o kaset sarardı, hiç üşenmez elimizle veya kalemle düzeltmeye çalışırdık.

Kötü şeyler de yaşandı siyasi olarak o dönemlerde ama biz her şeye rağmen ufak şeylerle mutlu olabilen bir nesildik. Şimdi hiç kimse mutlu değil. Herkes depresyonda. Aslında şükretmek için hala o kadar çok sebep var ki. 90'lar bir daha yaşanmayacak ama o yılları unutmamak ve sık sık hatırlamak-hatırlatmak o mutluluğa ulaştırır yeniden belki bizi. 













90'ları anlatmaya kalksak bir yazı ile altından kalkamayız, o yüzden ben daha çok kendi hatırladığım kısımlarla ilgili bir yazı hazırladım. Umarım bu zor geçecek pazartesi gününde bunu okuyanların yüzünü az da olsa güldürebilmişimdir. Mutlu haftalar.

6 yorum:

  1. yaaaaaaaaaaaaaa Burcu peçete ve kağıt koleksiyonum vardı benim de ama şimdi sadece davetiye koleksiyonum kaldı. Eğer atmaya karar verirsen talibim hem de deli gibi ♥

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çocukluğun geldi dimi aklına canım :) ben peçetelerimi bulunca nasıl sevindim anlatamam.

      Sil
  2. ahh eski günlerimiz :)

    YanıtlaSil